Hamileliği yaz aylarına rastlayan anne adayları, gebelikte zaten fizyolojik olarak oluşan bir takım sıkıntıları sıcak nemli hava şartları nedeniyle daha da fazla hissederler. Özellikle bulantı ve kusmada artış, terleme ile sıvı kaybı, güneş lekeleri, el ve ayaklarda şişme, halsizlik, yorgunluk hissi sıklıkla görülen olumsuz durumlar arasında yer alır, fakat; alınacak bir takım önlemlerle birlikte gebelikte neredeyse sorunsuz bir yaz dönemi geçirebilmek mümkündür.
Nasıl Kıyafetler Tercih Etmeliyiz?
Anne adayları, yaz aylarında güneş ışınlarının dik açıyla geldiği 10:00-16:00 saatleri arasında mecburi değilse dışarı çıkmamalı, çıkmak mecburi ise şapka takmalı ve yüksek faktörlü koruyucu kremler sürmelidir. Bu kremler, gebelikte hormonal durumdan dolayı daha duyarlı olan yüz ve karın cildinde oluşabilecek kahverengi lekelenmeleri önlemekte faydalıdır. Seçilecek giysiler açık renkli ve ince yapılı olmalıdır. Pamuklu, cilde nefes aldıran kıyafet seçimi, anne adaylarını cilt mantarları ve genital mantarlardan koruyacaktır. Sıcakta terlemeyle birlikte deride birçok bölge nemli kalacağı için mantar enfeksiyonlarına yaz aylarında daha sık rastlanır. Bu nedenle özellikle vücudun kıvrımlı bölgeleri kuru tutulmaya çalışılmalıdır.
Nasıl Beslenmeliyiz?
Gebelikte vücudun sıvı ihtiyacı artacağından her gün bol miktarda sıvı alımına dikkat edilmelidir. Günde en az 2-3 litre (8-10 bardak) sıvı alımı şarttır. Bol su, taze meyve suları, çorbalar, az şekerli kompostolar, limonata, sıvı miktarı fazla ayranlar, soda vs. seçenekler arasındadır. Alınan bol sıvı, halsizlik ve yorgunluğu önlemeye yardımcı olur ve gebelikte görülme sıklığı normale göre artan idrar yolu enfeksiyonları sebebiyle ortaya çıkabilen erken doğum eylemi gibi önemli problemlerin oluşmasını da engeller. . Akşamları az kalorili, az tuzlu, hafif ve sindirimi kolay yiyecekler tercih edilmelidir. Aşırı sıcaklarda gebelerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konuda besin zehirlenmeleridir. Özellikle yaz aylarında yiyecekler hızla bozularak, toksin ve bakteri oluşumuna neden olurlar. Açık yerlerde satılan ve temiz izlenimi vermeyen gıdaların tüketilmemesi oluşabilecek hastalıkların önlenmesinde önemli yer tutar.
Seyahat Edebilir miyiz? Tatil Yapabilir miyiz?
Seyahat ve tatil için, doğuma yakın haftalarda uzun yolculuklardan kaçınılmalı, yapılan araç seyahatlerinde mümkünse arka koltukta, uzun oturuş pozisyonunda ve bacakları yerden kaldırarak yolculuk edilmesi uygundur. Mümkün olmuyorsa seyahat esnasında 2 saatte bir mola vererek ve kısa yürüyüş yaparak bacaklarda oluşabilecek ödem azaltılabilir.
Tatil yerlerinde aşırı sıcak alanlardan kaçınılmalı, gölge alanlar tercih edilmelidir. Hamile bayanların sıcak su kaynaklarından da uzak durması gereklidir. Kaplıca, hamam, sauna gibi yerlerin kullanılması önerilmez.
Ne Tür Sporları Yapabiliriz?
İlk aylardan itibaren düzenli egzersiz ihmal edilmemelidir. Yemek sonraları yapılacak en az yarım saatlik yürüyüş anne adaylarının geceleri daha rahat uyumasını sağlayacaktır. Son aylar içinde vücudunuz ilk gebelik öncesi döneminize göre ortalama olarak 15-20 kiloluk bir yük altına girecektir. Tüm bu ağırlık artışını beliniz, kalçanız, bacaklarınız ve eklemleriniz karşılamak durumundadır. Bu yüzden özellikle bu bölgelerin egzersizleri hem bu ağırlıkların daha rahat taşınabilmesi hem de doğumun daha rahat bir şekilde gerçekleşebilmesi için gereklidir. Yaz aylarında hamile bayanların yapabileceği en uygun sporun yüzmedir.
Yüzme için, denizin dezenfektan özelliği olduğundan ve bulaşıcı hastalıkları havuzdan daha kolay kapmak mümkün olduğundan havuz yerine deniz tercih edilmelidir. Havuz tercih edilecek ise de sürekli denetlenen havuzlar kalabalık olmadığı zamanlarda tercih edilmelidir. Hamileliğinin ilk üç ayında sabah erken saatlerde yüzüldüğünde, gebeliğe bağlı bulantı ve kusmalar azalır, İkinci üç aylık dönemde ise su, eklem ve başları destekleyerek bel ve sırt ağrılarının azalmasına yardımcı olur. Yüzmeyi gebelikteki en uygun spor dalı haline getiren faktör ise yaralanma tehlikesinin bulunmamasıdır. Yüzme esnasında kol, bacak ve karın bölgesinde bulunan bütün kas gruplarının çalıştırılması sebebiyle kalp atım hızı ve alınan oksijen miktarı arttığından, dolayısıyla bebeğe giden oksijen miktarında da artma söz konusu olur.
Op. Dr. Erhan Karaalp
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
To view links or images in signatures your post count must be 0 or greater. You currently have 0 posts.