Forum Düzeni
Bunları Biliyor musunuz?
Pek fazla bilinmeyen bilgileri paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı Etiket Listesi

Seçenekler
Seçenekler
Stil
Üyelik tarihi: 09 Aralık 2017
Nereden: ᴛᴙ
Mesajlar: 17.940
Konular: 10832
Cinsiyet:Bayan
Seslenenler: 279 Mesaj(lar)
Etiketleyenler: 70 Konu(lar)
Alınan Beğeni: 1
Verilen Beğeni: 0
Nereden: ᴛᴙ
İlişki Durumu: Yok
Burç: Basak
Takım: Besiktas
Rep Gücü: 45
Tomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond reputeTomris has a reputation beyond repute

Standart Amazonlar Kimdir?

01 Eylül 2019
# 1
Biraz dik başlı, aykırı bir kadın gördüğümüzde hemen ona "Amazon gibi kadın" yakıştırmasında bulunuruz. Anlamını, Amazonlara aslında kim olduğunu tam olarak bilmesek de kuvvetli kadınların Amazon ruhu taşıdığını söyleriz. Peki, günlük hayatımızda hâlâ yaygın bir şekilde adları geçen Amazonlar kimlerdir biliyor musunuz?

Amazonların nerede yaşadığı kesin olarak bilinmese de araştırmalı ve söylentiler Güney Batı Rusya, Kafkaslar ve Karadeniz'in güney doğu kıyılarını işaret eder. Aralarında hiç erkek bulunmayan bulunmayan bu kadınlar kendilerine ait bir devlet kurmuşlardı.
Amazonlar, erkeklerin varlığına yalnızca uşak olarak kullanmak ve çocuk elde etmek için izin verirlerdi. Erkek çocukları öldürür, kız çocukların sağ göğsünü de ok ve mızrak kullanmayı engellememesi için keserlerdi. (Zaten yunanca kökenli olan Amazon kelimesinin anlamı da göğüssüzdür ve bu geleneklerinden dolayı onlara bu isim verilmiştir.)




Mitolojiye göre erkekler kadar yiğitçe savaşan Amazonlar av tanrıçası Artemis dışında bütün Yunan tanrılarının düşmanıydılar. Mitolojide Amazonlar ve Yunan tanrıları sık sık karşı karşıya gelip savaşmışlardır. Gerçekte iki değişik dünya anlayışının çatışması olan bu savaşlarda Yunan tanrıları dünyayı uygarlaştırmak, siteler kurmak ve bunları geliştirmek isterlerken, Amazonlar site yaşamına karşı çıkıp vahşi dünyayı savunarak tanrılarla savaşmışlardır.

To view links or images in signatures your post count must be 0 or greater. You currently have 0 posts.


Güzel günler yakın.


To view links or images in signatures your post count must be 0 or greater. You currently have 0 posts.
Üyelik tarihi: 17 Temmuz 2018
Nereden: Tel'aran'rhiod
Mesajlar: 6.699
Konular: 883
Cinsiyet:Bay
Seslenenler: 664 Mesaj(lar)
Etiketleyenler: 73 Konu(lar)
Alınan Beğeni: 2144
Verilen Beğeni: 1250
Nereden: Tel'aran'rhiod
İlişki Durumu: Yok
Burç: Boga
Takım: Galatasaray
Rep Gücü: 49
Farkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond reputeFarkedmez has a reputation beyond repute
Standart Amazonlar / Özgür, mağrur ve cesur kadınlar
14 Mayıs 2020
# 2
Yunanlı tarihçi Herodot’un 5. yüzyılda yazdığı eserler, Thermodon savaşında Yunanlılara karşı savaşı kaybeden bir grup savaşçıdan bahseder. Herodot’un anlattığı Amazonlar esir alınmış ve gemilere konmuştu. Ancak Yunan askerlerini öldürüp gemiyi ele geçirdiler. Yelken kullanmayı bilmeyen kadınlar Karadeniz kıyılarına, göçebe bir toplum olan İskitlerin topraklarına sürüklendi...


Rusya’nın güneyindeki bozkırlarda yüksek bir statüye sahip savaşçı kadınlar hakkındaki ilk doğrudan kanıt, 4. ve 6. yüzyıllar arasına tarihlenen Sarmat kültürünün mezar alanlarında yapılan kazılarda elde edildi. Mezarlardaki eşyalara bakıldığında, Sarmatyalıların göçebe, hayvancılıkta uzman ve savaşta yetenekli olduğu görülüyor.

Milattan önce 4. yüzyılda ortaya çıkan Sarmat kültürü, geçimlerini hayvan yetiştirerek sağlayan ve savaş sanatında ustalaşan göçebe bir toplum olarak gelişti. Hâkimiyet bölgesini genişleten kültür, kısa süre sonra yapısını da değiştirecekti. Gelişen toplum yapısıyla birlikte güçlenen bir kadın anlayışı ortaya çıktı. Kısmen, bir tür rahibe hayatı yaşadıklarını gösteren ve bu kültüre ait eserleri barındıran mezarlar bulunsa da yeni mezarlarda daha ziyade altın ve süs eşyaları mezarlardan çıktı.

Böylesi bir evrim, kadınların toplumda sahip oldukları statünün git gide değiştiğinin bir göstergesi durumunda.

Sarmatlar, M.Ö. 2. ilâ 3. yüzyıllara dek, Karadeniz’in batısına ve kuzeyine göç etmeyi sürdürdü ve sonunda Dacia bölgesini (günümüzde Romanya) işgal ettiler. Milattan sonra 3. yüzyılda Sarmatyalılar, Gotlar tarafından işgale uğradı ve M.S. 370 yılında Hunlar tarafından mağlup edildi ve hayatta kalanlar zamanla asimile oldular. Kimi araştırmacılar, Sarmat toplumunun Moğolların fetih kollarının soyundan gelmiş olabileceğini düşünüyor.

Yunan tarihçi Herodot’un 5. yüzyılda yazdığı eserler, Thermodon savaşında Yunanlara karşı savaşı kaybeden bir grup savaşçıdan bahseder. Herodot’un anlattığı Amazonlar esir alındı ​​ve gemilere kondu; ancak Yunan askerlerini öldürüp gemiyi ele geçirdiler. Yelken kullanmayı bilmeyen kadınlar Karadeniz kıyılarına, göçebe bir toplum olan İskitlerin topraklarına sürüklendi. Herodot’un söylediğine göre İskit halkıyla evlendiler ve kocalarını kuzeydoğudaki düz ovalara, yüksek dağlara ve Rus bozkırlarına doğru ilerlemeye ikna ettiler; bu grup nihayetinde Sarmatya kültürünün kurucusuna dönüştü.

Efsane ya da gerçek, teorilerin hiçbiri Amazonların kökenlerini yeterince ayrıntılı açıklayamıyor. Şayet bu savaşçı kadınlar Yunan hayâl gücünün bir ürünü olsaydı, bu türden titiz bir kurgunun ilham kaynağının kim ya da ne olduğu sorusuna hâlâ bir yanıt verilmiş değil. Amazonların daha iyi yay kontrolüne sahip olmak için sağ memelerini kestikleri düşüncesi, Yunanlıların gözünde bir tür vahşi insan görüntüsü sunuyordu.


İLK KEZ HOMEROS BAHSEDER


Milattan önce sekizinci yüzyılda yaşayan ozan Homeros, Amazonların varlığından bahseden ilk kişiydi. İlyada’da Homeros, Amazonlardan “erkek düşmanı” veya “erkeğe denk” gibi çok farklı tercümelere yol açan muğlak bir terim olan “antianeirai” diyerek bahseder. Her halükârda bu kadınlar Homeros’un erkek karakterleri açısından, onları korkakça kabadayılıklara maruz kalmaksızın öldürmekle yetinecek kadar sert görülüyordu.

Sonraki nesillerde şairler daha da ileri gitti ve Truva’nın yıkılışı esnasında onlarla birlikte savaşan Amazonları anlattılar. Miletli Arktinos, Yunanlı Aşil’in giriştiği mücadelede Amazon Kraliçesi Penthesilea’yı nasıl öldürdüğünü anlatır; ölümcül bir romantizm barındıran hikâye, kaskının kaymasıyla miğferinin altındaki güzel yüzünü görür görmez öldürdüğü kadına âşık olduğundan bahseder. Bu olayın ardından, Amazonlar Atina’nın temel efsanelerinde vazgeçilmez bir yere sahip oldular. Herkül, ölümlülerin bir tanrı olmaya devam etmeleri arzusunu, Amazon Kraliçesi Hippolyta’dan aldığı sihirli bir kemer aracılığıyla yerine getirir.

Milattan önce 6. yüzyılın ortalarında, Atina’nın galibiyeti ve Amazonların yenilgisi, tarihte bir değişim yaratacaktı. Herkül’e karşı savaşan Amazonlar efsanesi, Atinalıların antik Yunan’ın birleştiricisi olarak kutsal bir değer verdiği Theseus’u da kapsayacak şekilde uyarlandı. Bu yeni versiyonda, Amazonlar Theseus’un anlattığı kadarıyla, bir felâket ordusu gibi geldi ve “Attik Savaşı” adıyla bilinen bir savaşta şehre saldırdı. M.S. birinci yüz yılda yaşayan Yunan tarihçi Plutarkos’a göre Amazonlar, Theseus’un gözünde önemsiz ve güçsüz bir topluluk değildi. Çünkü onlar, kamplarını şehir dışında kurmuş, şehrin caddelerinde cesaretle savaşmışlardı; çevre kentlere saldırmadılar ve şehri hazırlıksız yakaladılar. Atinalıların cesareti günü kurtarmalarına yardım etmişti.

Amazonların izleri Heredot’tan sonra neredeyse yeryüzünden silindi. 1990’ların başlarında ABD-Rus ortak arkeolog ekibi, Kazakistan yakınlarındaki güney Ural steplerinde bulunan Pokrovka’nın dışında bulunan 2 bin yıllık mezar höyüklerini kazarken olağanüstü bir keşif yaptı. Orada, Sarmatyalılara ve onların soyundan gelenlere ait 150’den fazla mezar buldular. “Sıradan kadın” mezarları arasında, araştırmacılar hiç de sıradan görünmeyen kadınların eşyalarını ortaya çıkardılar. Silahlarıyla gömülmüş savaşçı kadın mezarları vardı. Sürekli at sürdüğü belli olan bir kadın, sol tarafında demirden bir hançer ve sağında 40 bronz uçlu oku bulunan bir yayla yatıyordu. Başka bir dişinin iskeletindeyse, karnında saplı halde duran bükülmüş bir ok ucu vardı. Arkeologları hayrete düşüren şey, bu kadar yaygın yaraların ve hançerin varlığıydı.

Amazon efsanelerine ilham veren kadın savaşçılara ilişkin kanıtlar böylece bulundu. Son yıllarda, yeni arkeolojik buluntuların bir araya gelmesi ve eski keşiflerin yeniden değerlendirilmesi, Pokrovka bölgesinin bir istisna olmadığını doğruluyor. Steplerin Sarmat ve İskit göçebe halkları, Atina’daki çağdaşlarının kentlerinden çok daha esnek ve akıcı bir toplumsal düzen içinde yaşadılar.


DÖVMELERLE BEZELİ BEDENLER


Antik Trak resimlerinde, Trakyalı ve İskit kadın imgelerinde göz alıcı güzellikte ve ayrıntılı dövmeler bulunur. Antik Yunan tarihçileri, Avrasya’daki kabilelerin dövme sevgisinden bahseder.

Bir görüşe göre, İskit kadınlar zaman içerisinde Trakyalı kadınlara dövme yapmayı öğrettiler. Yunanlıların Karadeniz bölgesinden çok sayıda kölesi vardı ve hepsi dövmeler taşıyordu. Yunanlılar, dövmeyi bir tür ceza olarak gördüler. Yoksa kim, bedenine gönüllü olarak dövme yaptırırdı ki? Bu yabancı ve savaşçı kültüre karşı yaşanan mücadeleler boyunca, onların cezbedici gücüyle karışık, derin bir korku hissettiler.

Bunun ötesinde, Amazon benzeri kadınların dövme sahibi olduğu konusunda arkeolojik kanıtlar da mevcut. Eski İskit mezarlarında dövme aletleri bulundu; birkaç dövmeli İskit erkek ve kadının donmuş bedenleri mezarlardan bozulmamış halde çıkarıldı. Yunan efsanelerindekileri andıran melez hayvanların (kartal başlı, geyik bacaklı ve aslan gövdeli hayali varlıklar) dışında, en sık rastlanan dövmeler, steplerde besledikleri ve hayatlarının ayrılmaz bir parçası olan geyik ve sığırlara ilişkin olanlardı.


PANTOLONUN MUCİTLERİ


Yunanlılar, pantolonun icadına ilişkin olarak üç farklı savaşçı kadından bahseder. Bunlardan biri olan ve Kafkasya bölgesinden gelen efsanevi bir büyücü ve prenses olan Medea, İskitler ve Persler tarafından benimsenen bu giysiyi icat emişti. Diğer iki anlatıysa, efsanevi bir Asur figürü olan Kraliçe Semiramis ve “kızıl kadın” anlamına gelen Kraliçe Rhodogune’ye ilişkindi. Yunanlılar bu toplumlarla komşuydu. Kesin olan şu ki; pantolonlar ilk olarak atla gezen insanlar tarafından icat edildi ve bunlar bozkırda yaşayan insanlardı.

Pantolonlar kişiye özel üretiliyordu; parçalar tek seferde kesilmiş ve dikilmişlerdi. Yunanlılar bir iğne ile tutturulan dikdörtgen kumaşlar giyerdi. Pantolonun barbarlar tarafından giyilen iğrenç bir giysi olduğunu düşünüyorlardı. Öte yandan, bu ölümcül ve cezbedici düşman, her seferinde onları daha fazla kendine hayran bırakıyordu.

Yunan vazo resimlerinde Amazonlar çılgınca boyalara bulanmış ve pantolonlu ya da taytlı atlılar olarak tasvir ediliyordu. Yunan erkekleri gibi kadınları da pantolon giymedi. Yine de kadınların parfüm kavanozlarında ve mücevher kutularında pantolon giymiş güzel Amazon kadınların resimlerine rastlanır.

Gazeteduvar

To view links or images in signatures your post count must be 0 or greater. You currently have 0 posts.
Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 misafir)
 
Seçenekler
Stil

Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevap
Son Mesaj



Ticarî amaç gütmeden, maddî bir menfaat elde etmeden internet yayınlarına olanak sağlayan global bir paylaşım ağı olan ForumDenizi, adından ve vasfından da anlaşılabileceği üzere bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumDenizi üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumDenizi üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumDenizi yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.
5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumDenizi üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.