Selülit, deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşan, özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanan, görünümüyle portakal ile özdeşleştirilen bölgesel bir dolaşım bozukluğudur.



Selülit obeziteyle karıştırılmamalıdır. Selülit oluşumu, genetik ve hormonal yapı ile yaşam tarzından etkilenir. Dolayısıyla kilosu normal, hatta normalin altında olan bireylerde bile selülit oluşma riski vardır.

Selülit olan vücut bölgesinde kan dolaşımı yavaşlamış demektir. Kan dolaşımı yavaşlayan bölgede damardan doku sıvısı sızar. Bu sıvı vücudun savunma mekanizması nedeniyle bağ dokusu ile sarılır. Bağ dokusunun sardığı kaçak sıvı deri altında kesecikler oluşturur. Bu keseciklerin etrafında zamanla yağ dokusunun artmasıyla oluşan düzensiz yerleşim ise vücutta portakal benzeri bir görünüme, yani bölgesel selülite neden olur. Selülit 3 grupta incelenebilir;

1. Derece; selülit dışarıdan belli olmaz. Ancak parmakla sıkıldığında portakal görünümü oluşur.
2. Derece; dışarıdan hafif bir şekilde görünür ancak fazla belirgin değildir.
3. Derece; selülit görünümü oldukça belirgindir ve bazen ağrı yapabilir. Selülit oluşumunu etkileyen faktörler; fizyolojik farklılıklar, düzensiz yaşam şekli ve genetik yatkınlık şeklinde sıralanabilir.

Selülit Diyeti

-Beslenmede karbonhidrat, protein ve yağ içeriğini dengeli bir şekilde dağıtmak.
-Tuz tüketimini en aza indirmek.
-Bol su tüketmek.Günde ortalama 3 litre su tüketilmelidir.
-Kahve, çay, gazlı içecekler gibi kafein içeriği yüksek içeceklerin tüketimini azaltmak.
-Alkol ve sigaradan uzak durmak.
-Dar kıyafetler giymemek.
-Sürekli topuklu ayakkabı kullanmamak.

Bölgesel Selülit Tedavisi

Selülit düzeyinin çok ilerde olduğu durumlarda ise önleyici uygulamaların yanında selülit tedavisi yöntemleri kullanılması da önerilebilir. Bilinen bölgesel selülit tedavisi uygulamalarından bazıları;
-Mezoterapi
-LPG
-Masaj
-AVT
-Lazer Lipoliz
-Radyofrekans tedavisi
-Ozon Tedavisi