Yüzdeki hacim eksiklikleri, kırışıklıklar, çene kontörü, göz altı morlukları, dahil hepsine estetik cerrahide kişiye özel bir tedavi seçeneği mevcut. Üstelik ameliyatsız seçenekleriyle...

Polonya'da gerçekleşen, yaklaşık 150 civarında plastik cerrah, dermatolog ve medikal estetik uzmanının katıldığı çalıştayda Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. İsmail Küçüker de yer aldı. Çalıştay'da orta yüz ve göz altı ışık dolgusu ile ilgili deneyimlerini paylaşan Küçüker, bakımlı ve daha genç görünmeyi sağlayan son uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Dünyada şu an yeni trendlerin çene kontörleri ile ilgili olduğunu söyleyen Küçüker; keskin ve sarkma olmayan çene hatları giderek daha çok talep edildiğini, bu sebeple çene ucu, çene köşesi ve jow-line denen çene dolgularına olan taleplerde ciddi bir artış olduğunu söyledi.

Yıllar geçtikçe deride kolajen ve elastin lifleri eskimeye, cildimizin hyalüronik asit miktarının azalmaya başladığını belirten Küçüker, "Yüzde belli bölgelerde hacimsel kayıplar oluşur. Bunların sonucunda, ciltte kırışıklık ve elastikiyet kaybına bağlı olarak sarkmalar meydana gelir. Elastikiyet kaybı ve yüzü taşıyan yağ dokusu kaybı için iyi bir çözüm olan dolgu uygulaması önerilebilir. Deformasyonu fazla yüzlerin yeniden biçimlendirilmesi için özel olarak tasarlanan Ultimate, cilt altı dokularda hacim sağlayarak, yanaklar, zigoma bölgesi, yüz ovali ve çene bölgesinin volüm kazanmasını sağlar. Böylece ciltteki deformasyonlara anında düzeltici etki göstererek yüz uyumunda gözle görülür farklılıklar gerçekleştirir. Yüksek hacim oluşturma kapasitesi ile göz alıcı sonuçlar ve yüzün mükemmel bir şekilde yeniden biçimlendirilmesini sağlar. Nazolabial oluk dediğimiz ve burun bölgesinin her iki yanında yer alan kanatlardan başlayıp, ağız köşelerine dek ilerleyen oluklar ve akordiyon çizgileri gibi derin yüz kırışıklıkların doldurulmasında Resilient (esnek) Hyaluronik Asit (RHA) Teknolojisi sayesinde esnek bir jel yapısına sahip dermal dolgular, gözle görülür bir düzelme sağlıyor. Yüksek yoğunluklu yapısı sayesinde uygulandığı yerde aynı anda hem volüm kaybını hem de dermal deformiteleri tedavi ediyor” dedi.


Sadece hacim vermek için değil ince kırışıklıklarında zamanında önlemini alarak derinleşmesinin önlenebileceğini vurgulayan Küçüker "İnce kırışıkların, deri üzerindeki çukurların veya orta dereceli nazolabial çizgilerin, ağız bölgesi ve alın bölgesindeki kırışıklıkların doldurulmasında kullanılan dolgu, tüm yüzdeki kaş arası çizgileri de dahil olmak üzere, orta dereceli kırışıklıklar ve nazolabial katlantılar ve yanak bölgesindeki kırışıklıklar için geliştirilmiştir. Yüksek saf HA yapısı ve monofazik özelliği ile güvenli ve etkin bir tedavi sunuyor. Yumuşak yapısı sayesinde yüzeysel uygulamalarda bile doğal görünüm ve his sağlıyor. Kolay şekil alan düzeltici etkisi ile hekimler tarafından kolayca uygulanabilir. Partikülsüz yapısı sayesinde yumuşak ve doğal görünüm ve his sağlıyor” diye belirtti.



Göz çevresi yüzümüzde en çabuk yaşlanan yerlerden biri olduğunu söyleyen, çeşitli etkenlerden dolayı oluşan göz altı çukurunun yaşımızı, yorgunluğumuzu ve enerjimizi yansıttığını vurgulayan Küçüker: "Göz altı çukuru ve morlukları ya yapısal olarak vardır ya da yaşlanma, uykusuzluk, düzensiz yaşam biçimi, alkol, sigara kullanımı ile oluşabilir. Yaşımız ilerledikçe yüzümüzün kemik yapısı küçülmekte, yağ kaybı yaşanmakta ve doğal olarak bu durumda göz altı geriye doğru hareket etmektedir. Bunun sonucunda da göz bölgemizin altında boşluk ve gölgeler oluşmaktadır. Özellikle bu bölge için geliştirilen göz altı dolgusu öncelikle göz altı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini, yeniden yapılanmasını sağlıyor. İçindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırırken morluklar üzerinde de etkisi oluyor. Göz çevresini gençleştirmek için uygulanan göz altı dolgusunun etkisi 18 aya kadar sürebilir. Göz altı dolgusu için çoğu zaman tek seans yeterli olabilir. Sadece hastaların küçük bir kısmında bir ay sonrasında rötuş gerekebilir” dedi.