Bir minik tavşan varmış (sağ elin işaret ve orta parmakları, tavşan kulakları gibi tutulur )

Bu kafeste yaşarmış ( sol el, portakal tutar gibi yuvarlak yapılır )

Gezerken bir ses duysa hemen diker kulaklarını ( sağ elin kulak öykünmesi yapan parmakları dimdik tutulur )

Hop… diye kafesine koşar atlarmış… ( parmaklardan yapılmış kulaklar, "hop" deyince, öteki elin avuç içine konur ve sıkıca tutulur )